La Maison de BARBARA

Kuzey Ege gezisine çıkmadan önce Ayvalık hakkında araştırma yaparken çıktı karşıma Barbara Evi. İşin özünde hikaye varsa, hele hikayenin içinde aşk ve sanat varsa gel de ilgilenme, gel de gidip görme. Ayvalık sokaklarında dolaşırken pek gözünüze çarpmayabilir. Ben binanın fotoğraflarını gördüğüm halde bulmakta zorlandım. O derece mütevazı bir ev…

Nedir özelliği bu evin? Barbara da kim?
Buyurun size bu evin hikayesini anlatayım.
Ayvalıklı sanatsever ve bir koleksiyoner olan Şerif Kaynar çok genç yaşta Barbara isimli Fransız bir şarkıcının önce sesine hayran olur. Bu hayranlığı onu Fransa’ya Barbara’ nın konserlerine götürür ve bu hayranlık aşka dönüşür. Barbara 1997 de hayata veda eder. Barbara’ ın ölümünden sonra Şerif bey aşkının ve aşkının sanatının ölümsüzlüğü için müthiş bir şey yapıyor.

Ayvalık’ ta yıkılmış harabe bir Rum tabakhanesini satın alıyor ve restore ediyor. Biz gittiğimizde kapalıydı maalesef içini göremedim. İlk 2 fotoğraftan sonrakileri Web sitesinden aldım. 12 m tavan yüksekliği olan iç mekanda çelik konstrüksiyon ile minimal bir proje oluşturulmuş.

Şimdi geldik en önemli yere… Bu bina, La Maison de Barbara yani Barbara evi ne olarak kullanılıyor biliyor musunuz? Bir otel. Tek kişilik bir otel. Yalnız bu otelde kalmanın koşulları var.
Bir kere sanatçı olmanız şart…
En az 5 hafta, en fazla 16 hafta kalabilirsiniz burada…
Bu süre içersinde en az 2 eser üretmeniz gerekiyor. Biri Barbara koleksiyonu için, diğeri Şerif Kaynar koleksiyonu için.

Böylesi güzel fikir keşke başka yerler için de ilham olsa diye düşünmeden edemiyor insan. Düşünsenize, burada kaldığınız zaman süresince tüm ihtiyaçlarınız karşılanıyor, size sadece Ayvalık gibi bir yerde sanatınızı konuşturmanız ve aşkla eser üretmek kalıyor. Bu arada açıldığından beri Barış Sarıbaş Yiğit Yazıcı gibi bir çok ünlü sanatçı burada kalıp eser üretmişler.

O zaman diyoruz ki her zaman AŞK OLSUN❤️